Beni çok ilgilendiren çok önemli haberi geçen cuma Berlin’de öğrendim.
Tam yerini de söyleyeyim.
Berlin’in en önemli alışveriş merkezlerinden biri olan “Mall of Berlin”in zemin katında yeni açılan bir Türk ev ürünleri mağazasında…
Başlıkta iki dedim ama, son iki yılda Türk yemek masa kültüründe devrim niteliğinde 5 önemli değişiklik meydana gelmiş.
Bazılarınız bunun nesi önemli ve nesi devrim diyebilir?
Anlatınca belki “Bunun nesi önemli?” diyeceksiniz.
Öyle demeyin.
Yemek masasında her şeyin, yıllar boyunca oluşmuş, santimle ölçülen standartları vardır.
Bu standartlarda üç beş santimlik değişimler, masa kültürü ve sosyolojisinde yeni dönemlerin habercisidir.
Bu değişimin yeni sosyolojisini bana anlatan kişi, sadece Türkiye’nin değil, artık bütün dünyada masa kültürünün teknolojisi ve estetiği konusunda önemli oyuncularından biri sayılan Fatih Karaca.
Karaca, yemek servis takımları, mutfak eşyası ve mutfak elektroniğinde çok önemli yere sahip bir marka.

Karaca Group CEO’su Fatih Karaca
Ünlü iş insanı, “Sana bir müjdem var” dedi
Fatih Karaca, “Sana bir müjdem var. Çok sevineceğin bir değişim trendi başladı” diyor.
Ardından haberi veriyor:
“Çatal, kaşık ve bıçak boyları uzuyor…”
Benim için gerçekten çok önemli bir haber.
Elime küçük çatal bıçak alınca yemeğin keyfi kaçıyor
Çünkü yıllardır masalardaki çatal ve bıçakların çok kısa ve küçük olmasından şikâyetçiyim.
Türk masa seti kültüründe nereden geldiğini bilmediğim bir alışkanlık var.
Tatlı ve özellikle de kahvaltı bıçak ve çatalları çok küçük. Son yıllarda çatal kaşık ve bıçak boyları da iyice küçülmüştü.
Bende bardak, yemek takımı ve çatal bıçak fetişizmi var.
Böyle çatal bıçaklar elimde o kadar küçük kalıyor ki, kendimi büzülmüş, iyice küçülmüş hissediyorum.
Yediğim yemeğin keyfini çıkaramıyorum.
O nedenle hayatım yemek masalarında daha büyük çatal ve bıçak istemekle geçiyor.

Masada birinci devrim: Çatal, bıçak ve kaşık boyları üç santim uzuyor
Galiba pek yalnız değilmişim bu duygumda.
Çatal ve bıçak boyları uzamaya başlamış.
18-19 santimden, 22-23.5 santimlere gelmiş.
Tabii bu alanda gelişmeyi sadece tasarımcıların estetik bakış açısı belirlemiyor.
Kullanıcıdan gelen talepler de tasarımı belirliyor.
Devlet Demiryolları yemekli vagon çatal bıçaklarına dönüş
Eskiden TCDD’nin yemekli vagonlarının ve klasik otellerin ağır ve büyük kaşık, çatal, bıçak servislerini çok severdim.
Ne var ki son 20 yılın masa kültüründeki minimalist moda, estetik kaygılar adına bunları zarifleştirirken boylarını da küçülttü.
Galiba hafiften bu yöne bir gidiş başlamış yeniden.

Fatih Karaca’nın elinde, bu yılki Oscar yemeğinde sunulan Red Carpet takımı bulunuyor
Masada ikinci devrim: Tabaklar 1 santim genişliyor
İkinci değişiklik tabak boylarında.
Servis tabakları da 25-26 santimden 27-28 santime çıkıyormuş.
Her ikisi de bana uyar.
Bunun ilk küresel yansımasını da bu yılki Oscar töreninde göreceğiz.
İlk yansımasını Oscar yemeğinde göreceğiz
Son iki yıldır Oscar’ın en prestijli daveti olan ödül sonrası yemeğinin tabak ve servis takımlarını Karaca yapıyordu.
Bu iki yıldan iki ayrı “Red Carpet Servis Takımı” doğmuştu.
Bunlar özellikle yurt dışında Karaca’nın en çok satılan yemek takımları arasına girdi.
Masadaki tasarım ve boyut devriminin ilk yansımalarını bu yıl Oscar yemeğinde göreceğiz.
Wolfgang Puck, Oscar Red Carpet tabak takımlarını genişletti
Bu yıl bir yenilik var.
Davetin yemek takımı yanında çatal, bıçak ve kaşık takımlarını da Karaca verecekmiş.
Bu yemeklerin vazgeçilmez şefi Wolfgang Puck, daha geçen yıl yeni Red Carpet takımının tabaklarının bir santim daha geniş olmasını istemişti.
Bu yıl Oscar masasına girecek olan Karaca çatal, bıçak ve kaşık boyları da bu yeni trende uygun olacakmış.
Karaca, Türkiye’nin en tanınmış çatal, bıçak, kaşık takımları markası Jumbo’nun da sahibi.
Dolayısıyla Türk çatal, bıçak ve kaşığı da Red Carpet koleksiyonlarının yanında Oscar masasına çıkıyor.
Bunu da ilk defa benden duyuyorsunuz.

Ertuğrul Özkök, şef Wolfgang Puck ile 97. Oscar töreni yemeğinin hazırlık sürecinde
Masada üçüncü devrim: 6 kişilik yemek takımının yerini 8 kişilik takım mı alacak?
Bu arada çok ilginç ve benim de hiç aklıma gelmeyen bir başka değişim daha oluyormuş.
Klasik yemek masası kültüründe, yemek takımları ya 6 kişilik ya da 12 kişilik olarak tasarlanıyor.
Bende uzun zamandan beri şöyle bir duygu vardı.
Altı kişilik takım çok az.
Türk masa kalabalığı bundan fazla.
Masada 6 kişi de olsanız, içinizde biri kırılırsa nasıl tamamlayacağım korkusu var.
Çeyiz takımlarında 8 kişilik talepte artış
12 kişilik bir takım da hem fiyat hem de evde kapladığı yer bakımından fazla.
Ayrıca insanlar artık 10-12 kişilik yemeklerden kaçınıyor.
Karaca’nın genç nesil tasarımcıları, “Takımdaki parça saylısını 8’e çıkaralım” demiş.
Bir de özellikle çeyiz alışverişlerinde fark etmişler ki, 8 kişilik yemek takımlarına belirgin bir talep var.
Böylece yemek servisinde 8 kişilik takımlar dönemi başlamış ve talep beklenenden hızlı artıyormuş.

Ertuğrul Özkök ve Fatih Karaca, Berlin’deki Karaca mağazasında
Artık her evde bir kadın veya erkek şef var
Mağazayı gezerken Türkiye’de ve dünyada insanların günlük kültürel alışkanlıklarındaki değişimleri de görebiliyorsunuz.
Mağazanın her yerinden ve sergilenen ürünler size şu yeni gerçeği anlatıyor:
Evdeki mutfak eskiden sadece kadının egemen olduğu bir mekândı.
Artık erkek de mutfakta söz sahibi.
İkincisi ise şu:
Eskiden sadece yemek pişiren bir kadın vardı.
Artık kadın ve erkek birer şef var.

Dördüncü devrim: Şeflerin kullandığı vog türü tava tencerenin altın çağı
Mağazanın reyonlarında bunu açıkça görüyorsunuz.
Mesela televizyonlarda şeflerin elinde en çok gördüğümüz vog türü tencere ve tavalar çok çeşitlenmiş.
Ama en çarpıcı işaret “Masterchef” gibi programlarda, Michelin yıldızlı şeflerin ellerinde gördüğümüz bıçaklardı.

Damaskus bıçak
Masada beşinci devrim: Şeflerin gözdesi Damaskus bıçaklar ev mutfağına giriyor
Berlin’deki mağazada 7-8 ayrı profesyonel görünümlü bıçak takımı dikkatimi çekti.
Bu mağaza gezisinde bir mutfak trendini daha öğrendim.
Mutfak bıçakları arasında “Damaskus çeliğinden” yapılanlar çok makbulmüş.
Yani “Şam Bıçağı…”
Yüksek karbonlu çelikten üretilmiş farklı çelik türleri katman katman birleştirilip dövülerek yapılıyor.
Üzerinde su damlacığı desenleri var.
Mağazalar artık bu yeni ev kültürünü yansıtıyor
Bu bilgileri, Türkiye ve dünyada yemek kültürü ve mutfak ürünleri pazarında en tanınmış ve büyük markalardan biri olan Karaca’nın Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Karaca’dan alıyorum.
Kısaca Berlin’deki Karaca mağazasında şunu öğrendim.
Artık her ev mutfağının kendi çapında bir şefi var.
Ondan mutfaktaki yeni trendleri dinlerken, bir yandan da Berlin’deki mağazanın müşteri profilini görmeye çalışıyorum.
Göçün ilk yıllarının kavramı olan “Almancı” profili artık yok.
Orada Almanya’da yaşayan yeni ve modern bir tüketici profili var.

Yeni mağazanın anlattığı hikâye: Bir “ev gastronomisi” doğuyor
Bu profil sadece mağazadan alışveriş yapan kişilerde değil, aynı zamanda satış görevlilerinde de görülüyor.
Ayrıca mağazadaki Alman tüketici profili de yüksek ve her geçen gün yükseliyormuş.
Kısaca, Berlin’de gezdiğim bu mağazanın bize anlattığı hikâye şu.
Bir “ev gastronomisi” doğuyor ve artık her evde “Damaskus bıçaklı” kadın veya erkek amatör bir şef var.
