Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın cumhuriyetin 102’nci yılı anısına hazırladığı 100+2 Süreli Müze Sergileri Projesi kapsamında heykel sanatçısı Nilhan Sesalan’ın “İz Kalır, Ben Kaybolurum” sergisi, 31 Ekim’e kadar İstanbul Arkeoloji Müzeleri bahçesinde sergileniyor.
Sergi, sanat, tarih ve kültürel hafızanın izlerini sürmek isteyenleri bekliyor. Nilhan Sesalan’ın 2025’e ait üç heykel çalışması, müzenin tarihi atmosferiyle buluştu. Bu eserler, geçmişiyle bağ kurmak ve zamanın ötesinde bir hikaye anlatmak amacıyla tasarlandı.
Sanatın Terapi ve Hafıza Yolu
İstanbul Arkeoloji Müzelerini ‘terapi alanım’ olarak tanımlayan Sesalan, heykellerinde disiplinlerarası yaklaşımlarla sanatın saf haline ulaşmayı hedefliyor. “İz Kalır Ben Kaybolurum” serisinde, sınırların kaybolduğu, “kaybolan benlik ve kalan izleri” konu ediniyor. Bu, hem fütürist hem de hafıza, hareket ve müzik temalarını içeren bir anlatım biçimiyle, geçmişle gelecekler arasında köprü kuruyor.
Gelecek ve Geçmişin Dansı
Sergide yer alan üç yüksek heykel, taş yontu, paslanmaz çelik ve kaynak malzemeleriyle yapılmış olup, doğada var olan çamur, taş ve bakırın dönüşüm aşamalarını yansıtıyor. Bu heykeller, geçmiş, şimdi ve gelecek arasında anlam ve varoluş köprüleri oluşturuyor. Hafıza ve zaman olgularını konu alan sanatçı, heykellerinde madde ve süreçlerin izlerini taşıyor.
Sanatçı Nilhan Sesalan Kimdir?
İstanbul Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi mezunu olan Sesalan, yüksek lisansını prehistoya odaklanarak tamamladı. Eserleri, arkeoloji, mimari ve doğa referanslarıyla öne çıkar. Çalışmaları, dünya genelinde açıkhava heykel parkları, meydanlar ve koleksiyonlarda sergileniyor.
Bu içerik yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuştur. Bir hata olduğunu düşünüyorsanız lütfen iletişime geçin.